24 Haziran 2016 Cuma

20 Haziran 2016 Pazartesi

Babam'a...

Seni cümlelere indirgemek, hayatıma kattığın tüm anlamı sözcüklere yüklemek o kadar zor ki, nereden başlayacağımı bilemiyorum…
Daha bebekken başladı hikâye… İşe neden geç gittiğini anlamazdı kimse oysa bana mama yetiştirmekti tüm derdin sadece… Yürümeyi öğrenirken bir elimden sen bir elimden annem tutardınız. Ama sen attığım adımları izlerdin, düşeceğimi önceden kestirirdin. Sımsıkı tutardın beni; desteğimdin. Dimdik yürümeyi öğrettin... Her karneme aldığın hediyelerdeki sevincimdin. Oyunlarda bana yer kalmadığında, tek başına oyun kurmaya yeterdin. Üzüldüğümde sığındığım limanım; tesellimdin… Yıllar geçtikçe daha da derinleşiyor bendeki yerin. Büyüdükçe daha çok ihtiyaç duyuyorum desteğine, öğrettiklerine, tesellilerine… Sen,  benden önde durdun hep canımı acıtacak her şeye. Ama düşmeyi de öğrettin kendi başıma kalkabileyim diye… Her şeye inat(!) güçlüysem hala bu senin sayende…
Çocuk büyütmek emek ister derler hep. Emeğine o kocaman yüreğini katıp, sevgiden yollar sundun ömrüme… Göremedim çoğu zaman, belki de görmememdi doğru olan…bilmiyorum… Ama bildiğim bir şey var ki hangi yolda yürürsem yürüyeyim attığım her adımda yanımdasın. Benim için topla tüfekle yıkılamayacak bir kalesin. Çıktığım da oldu o kaleden, büyüdüğümü sanmanın hevesiyle. Bedelini ödettin elbet ama yine de kapılarını sorgusuz sualsiz açtın her döndüğümde. Hayatımı kolaylaştıran bir o kadar da yokuşa sürensin... Hepsi bir yana ömrünü bir an bile sıkılmadan ömrüme adayansın... Geçeceğim denizlere gemisin… Kurduğum hayallere umutsun... Yarın ne olacağını bilmediğimiz şu hayatta, en güvendiğimsin…
Bazen karşı kıyıya geçmek gerekir ya; sen hayatımın delice akan nehirlerine köprü kuransın… Yanımda olamasan bile, konuşarak hiç anlaşamasak bile, bil ki babam; kızının tanıdığı en büyük kahramansın… ve hep öyle kalacaksın…

5 Haziran 2016 Pazar

Mazlum Çimen Feryadı İsyanım

                                               

Mem nelere gark olmadı zinin ateşi için
Ferhat dağı delmedi mi Şirinin düşü için
Kusur ise her saniye her yerde seni anmak
Mecnun az mı yemin etti Leyla'nın başı için

Gözlerinin dokunduğu her mekan memleketim
Bakıverde uzamasın gurbetim esaretim
Ahmed Arif hasretinden prangalar eskitmiş
Beni böyle eskitense prangalı hasretin

Sana yine sana yandım Nesimide dün gece
Gözlerinle yüzüleyim bend olayım hallaca
Böyle hüküm buyurmuşlar Tanrılar divanında 
HA BEN SANA YOLLANMIŞIM, HA MUHAMMET MİRACA

Cümle cihan güzellerin yüzlerine ben örsün
Gözlerin balyozu oldu içerimdeki örsün
Ruhumdaki fırtınalar merihi usandırdı
Nuh'a haber eyleyin de gelsin de tufan görsün...