Ben yalnız ve güzel ülkemin sıradan bir vatandaşıyım. Eğitim
düzeyim lisans üstü, mesleğim tercümanlık. Hepimizinki kadar sıradan acılarım,
hayal kırıklıklarım, umutlarım ve mutluluklarım var. Sağ, sol, orta, ortanın
sağı, ortanın solu… Siyasetin ne demek olduğunu öğrenecek kadar okumuş bir
bireyim, Nazım Hikmet’i de Nihal Atsız’ı da iyi bilirim. Elbette bir siyasi
görüşe sahibim ama ülkemde var olduğu sanılan siyasetin herhangi bir rengine
mensup değilim.
Hal ve gidişat sıfırın altında, konuşsak olmuyor sussak
gönül razı değil, gün günden daha vahim...
Türk, Kürt, Ermeni, Müslüman, gayrimüslim, asker, sivil,
çocuk, anne, baba… Ülkemde her gün koltuk sevdasına onlarca insan ölüyor, herkes
kendinden başka bir suçlu gösteriyor…
Canım acıyor, mutlu değilim…
Kimseye herhangi bir düşünceyi empoze etmek değil niyetim, her birimiz bir diğerimizin özgürlüğüne saygı duyacak mesafede kalacak kadar
özgürüz.
Ama gözleriniz artık görsün, aklınız yönlendirilmesin -her şeye rağmen- tarafınızdan yönetilsin,
kulaktan dolma bilgiler ya da aileden kalma alışkanlıklarla sahip olunduğu
sanılan bilgi kırıntıları ölesiye öldüresiye savunulmasın, cebinize girecek
para ya da şahsi menfaatleriniz diğerimizin canı, kanı pahasına olmasın. AKP’li
CHP’li MHP’li HDP’li TKP’li… olmadan önce insan olmak öğrenilsin… Şairin dediği
gibi: “Gülmek; bir halk gülebiliyorsa gülmektir”… Kimse daha fazla gözyaşı
dökmesin…
Lafı çok uzatmayacağım, gündemimizdeki ülke meseleleri can
alıyor, can yakıyor ve herbiri tarihe kanlı harflerle yazılacak belki de tam
tersi olarak aktarılacak kimbilir… Ama bildiğim bir şey var ki; bu kötü
zamanlar biz 10.köy sakinleri tarafından derin bir acıyla hatırlanacak…
Beyni vücudunu terk etmiş milyonlarca insan için söylüyorum
ne olur bir şeyler yapın ve açın gözlerinizi, her yer simsiyah, kalmadı ufacık bir ak... bakın ve görün; kral artık çıplak!...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder